Güncel tıp yaklaşımında var olan tedavi yöntemleri, ya ilaçlarla alerjik durumu baskı altına almak ya da yıllar süren aşı tedavileriyle alerjinin şiddetini azaltmak yönündedir. Rezonans terapileri ise, alerjiyi bir sonuç olarak görür ve alerjiyi tedavi etmekten çok, alerjiye neden olan temel problemleri ortadan kaldırmaya yönelir. Temel mantık, hastalığın kendisi değil, o hastalığın ortaya çıkmasına sebep olabilecek potansiyel problemleri bulup, bunları ortadan kaldırmaktır. Hastalık ancak bu şekilde kalıcı bir şifa bulur.
Alerji, vücudun üzerindeki toksik (ve diğer) yüklerin artması ve bağışıklık sisteminin, sonunda (hiper) reaktif hale geçmesi olarak algılanır. Alerjinin kalıcı olarak tedavi edilebilmesi, sistem üzerinde yük oluşturan ve bağışıklık sistemini reaktif hale getiren, yani alerjiyi yaratan asıl sebeplerin giderilmesine bağlıdır. Biorezonans, tam da bu noktada devreye girer.
Alerjilere bütünsel bakış açısı… Tamamlayıcı tıp ve Rezonans terapilerinin bakış açısından baktığımızda, alerjileri gidermek için birçok farklı durumun göz önüne alınması gerektiğini anlarız. Temel amaç; vücudun işleyişini bozabilecek faktörleri bulmak ve bunları ortadan kaldırmak ve de sistemi daha dengeli hale getirmektir. Rezonans terapilerinde, bünyeyi zorlayan asıl problemlere yönelinir, sistem dengelendiğinde alerji ortadan kalkar. Örneğin;
Bağırsak florasının bozulmasına yönelik terapiler… Alerji tedavilerinde, bağırsakların yapısının düzeltilmesi, diğer bütün konulardan önce gelir. Bozulmuş bağırsak florasının düzeltilebilmesi için, Rezonans terapileri, özel bir şekilde kullanılır. Amaç; bağırsaklardaki bozulmuş frekans paterninin kırılması ve bu sırada probiyotikler ve benzeri doğal yollarla bağırsak dengesinin yeniden inşasının sağlanmaya çalışılmasıdır.
Temel gıda intoleranslarına karşı yapılan terapiler… Gıda intoleranslarının tespiti ve bu gıdalar üzerinden yapılan frekans temizliği, Rezonans terapilerinin öncelikli konularından birisidir. Temel alerjenler üzerinden yapılan frekans silmeleri (ve beraberinde kişinin idrar ya da gaita gibi vücut atıkları üzerinden yapılan frekans temizlikleri) sonrasında, yüzeyde görülen alerjilerde otomatikman bir düzelme olması, çok olasıdır.
Toksik kirlenmeye yönelik terapiler… Rezonans terapilerinin, kişinin çevresinden alınan madde örnekleri ve toksik maddeler üzerinden yapılması, yani biorezonansın, vücudu temizlemeye yönelik kullanılması, alerjiler ve birçok hastalığın tedavisinde önemlidir. Biorezonans, toksik maddeler ya da ağır metaller üzerinden kullanıldığında, vücudun bu maddelerden temizlenmesi kolaylaşır. Vücudu, temizlenmesi için, o maddelere özgü frekans paternleriyle-enerjetik yolla uyarma yöntemidir.
Alerjenler üzerinden frekans silmeleri… Kişinin bildiği (ya da henüz bilmediği) alerjileri üzerinden yapılan frekans silmeleri ve biorezonans testlerinde çıkan alerjen-toksikler üzerinden yapılan frekans silmeleri… Biorezonans, kişinin bildiği alerjen maddeler üzerinden (örneğin; bir ilaç alerjisi) kullanılabilir ancak, yukarıdaki şıkları kapsamayan hiçbir terapinin kalıcı bir iyileşme yaratmayacağı da varsayılabilir. Rezonans terapilerinde, olabildiğince bütünsel yaklaşılıp, sadece yüzeyde görülen alerji değil, buna sebep olan olası faktörler hep birlikte değerlendirilmeye çalışılır.
Vücut atıkları üzerinden frekans silmeleri… Gaita, idrar gibi vücut atıkları üzerinden yapılan frekans silmeleri ve bu şekilde vücudun detoks için uyarılma. Örnek vermek gerekirse; sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren bir kişiden alınan idrar örneği üzerinden yapılan tek seanslık bir frekans temizliği, problemin ilelebet ortadan kalkmasını sağlayabilir. İltihaplı bir akıntıdan alınan örnek üzerinden yapılan frekans silmeleri, bu iltihabın geçirilebilmesine katkıda bulunabileceği gibi kişinin dışkısı üzerinden yapılan frekans silmeleri, bağırsak problemlerinin giderilmesinde büyük katkı sağlayabilir.
Ruhsal duruma yönelik Rezonans terapisi seansları… Ruhsal durumdaki ''reaktif''lik, alerjilerdeki ''reaktif''likle yakından ilgilidir… Fiziksel semptomlar, ruhsal hallerin dışavurumudur ve ruhsal durumu göz önüne almayan hiçbir terapi, gerçekten başarıya ulaşamaz. Rezonans terapilerinde hem fiziksel soruna yönelik terapiler yapılır hem de bu seanslar, kişinin ruhsal özelliklerine göre şekillendirilir.
Temel kural olarak… Alerjilerde ve bütün kronik hastalıklarda, yukarıda sayılanlar tek tek değerlendirilmeli, kişinin testlerinde çıkan bütün veriler, kişinin sağlık geçmişiyle birlikte ele alınıp, Rezonans terapileri tamamen kişiye özel hale getirilmelidir.
Alerjilerin yaygın olan belirtileri:
Deride: Kaşıntı, yanma, kızartı, ateş, terleme, ürtiker, su toplayarak kabarma, kırmızı lekeler.
Kulak-burun-boğazda: Burun tıkanıklığı, hapşırma, burun kaşıntısı, burnun devamlı akması. Boğazdan akıntı, boğazda ağrı, kuruluk veya gıcık, damaklarda kaşıntı, kuru öksürük. Kulaklarda çınlama, tıkanma, ağrı, orta derecede sağırlık, baş dönmesi ve dengesizlik.
Gözlerde: Görmede bulanıklık, ağrı, sulanma, ışık hassasiyeti, göz kapağında seğirme ve kızarıklık.
Genitoüriner: Sık, ağrılı idrara çıkma, idrarını kontrol edememe, vajinal kaşıntı veya akıntı.
Muskular: Yorgunluk, eklem ve kaslarda ağrı, vücutta ağrı ve spazm.
Sinir sistemi: Baş ağrısı, migren, keyifsizlik, halsizlik, gerginlik, anksiyete, huzursuzluk, sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu.
Besin alerjilerini çoğu buğday, inek sütü ve ürünleri, yumurta, kabuklu deniz ürünleri, yer fıstığı gibi kuruyemişler, soya ve soya ürünleri, bakliyatlar ve susam gibi besinlere karşı gelişmektedir. Ancak tüketilen her besine karşı alerjik reaksiyonlar gelişebilir.
Alerilerde toksik yük arttığı ve savunma sistemi fazla çalıştığı için kalıcı olarak tedavi edilebilmesi için alerjiyi yaratan asıl sebeplerin ortadan kaldırılması gerekir. Alerjisi olan bireylerde biofeedback terapileri ile kişilerin alerjik olduğu besin ve ürünleri ile toksik ve organik maddeler tespit edilir ve bu ürünlerin ters frekansı kişinin vücuduna gönderilerek nötrleme işlemi yapılır. Alerjen olduğu tespit edilen besinler kişinin beslenme düzeninden çıkarılır.
Çok az miktardaki besinlerin tüketilmesiyle bile şiddetli reaksiyon olabileceği için alerjen gıdanın zerresinden dahi kaçınılmalıdır.
Güncel tıp yaklaşımında alerji tedavilerinde ilaç veya aşı ile alerjinin şiddetini azaltmak hedeflenir. Tamamlayıcı tıp ve Biofeedback terapileriyle alerjiyi tedavi etmekten çok, alerjiye neden olan temel problemleri ortadan kaldırmak hedeflenir. Biofeedback terapileriyle alerjik semptomların altındaki nedenler tespit edilir ve daha sonra bağırsak florasının iyileştirilmesine, gıda intoleransının ortadan kaldırılmasına, alerjenler üzerinden frekans silinmesine ve vücutta toksik ve ağır metal birikimine yönelik terapiler yapılarak bu semptomlar baskılanır ve alerji ortadan kalkar. Alerjilerde de bütün hastalıklarda olduğu gibi kişi bireysel değerlendirilmeli ve biofeedback terapileri de kişiye özel planlanır.
Alerjiler için biofeedback terapileri 4 gün ara ile yapılan 4'er seanslık kürler halinde uygulanır. Son seansın ardından 3 hafta ara verilerek kişinin durumuna göre terapiye son verilir ya da devam edilir. Uygulanacak kür sayısı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Biofeedcack alerji terapisi yan etkisizdir. Terapi başladığı andan itibaren çoğu hastada hemen rahatlama görülmeye başlanır.